Posted on

Korkut Dede, bankadan emeklilik maaşını çekip eve dönerken  bir çocuk tarafından cüzdanı çalınır. Eve geldikten sonra cüzdanının çalındığını farkeder. Evdekilere bu durumu farkettirmemeye çalışır. Sabah saat 09:00’da Sarıyer ilçe karakolundan telefon gelir. Hemen karakola gider.

 

Komser: Buyrun Korkut Bey,  hoş geldiniz?

Korkut Dede: Teşekkür ederim Komser Bey. Hayırdır?

Komser: Hayır efendim. Şurada oturan delikanlıyı tanıyor musunuz?

 

Korkut Bey dikkatle bakar fakat çıkaramaz.

 

Korkut Dede: Hayır tanımıyorum.

Komser: Peki masada duran şu cüzdanı tanıyor musunuz?

Korkut Dede: Durum anlaşıldı.

Komser: Tahmin ettiğiniz gibi efendim. Sizin cüzdanınızı çalan delikanlı da bu.

 

Çocuk 16 yaşındadır. Başını yukarı kaldıramaz.

 

Korkut Dede: Kaldır başını delikanlı. Yüzünü bir görelim.

 

Çocuk başını yukarı zorla kaldırır.

 

Korkut Dede: -Adın ne?

Çocuk: -Cengiz.

Korkut Dede: -Yakalanmasaydın bu parayı ne yapacaktın?

Cengiz: -Önce karnımı doyurup sonra üzerime üst baş alacaktım.

Korkut Dede: Annen, baban var mı?

Cengiz: -Olsaydı herhalde böyle bir şeyi yapmazdım.

Korkut Dede: -Nerede oturuyorsun?

Cengiz: -Sokakta! Nerde bir köprüaltı varsa orada kalıyorum.

Korkut Dede: Tiner, uyuşturucu kullanıyor musun?

Cengiz: -Hayır,  İstanbul’a geleli iki ay oldu.

Korkut Dede: -Bu yaptığından pişman mısın?

Cengiz: -Hırsızlığı daha önce de bir kaç kez yaptım. Pişmanım. Fakat aç kaldığımda yine yapacağımı zannediyorum.

Korkut Dede: -Hımm, anlıyorum.

 

Korkut Dede, komsere döner.

 

Korkut Dede: -Komserim, daha önce başka vukuatları var mıymış?

Komser: – Hayır efendim. İlk kez polis kayıtlarına geçecek.

Korkut Dede: -Anlaşıldı. Komserim şu anda ne yapacaksınız?

Komser: -Önce imza karşılığında cüzdanınız size verilecek. Sonra şikayetçi olduğunuz takdirde bu delikanlı hakkında yasal işlem yapılacak. Yaşı küçük olduğu için çocuk Islah Evi’ne gönderilecek.

Korkut Dede: -Peki şöyle yapsak nasıl olur. Bu çocuktan şikayetçi olmayacağım. Eğer çocuğun sorumluluğunu üzerime alırsam onu serbest bırakır mısınız?

 

Komser kısa bir süre düşünür.

 

Komser: -Efendim siz yıllarca hakimlik yapmış birisiniz. Yasaları çok iyi biliyorsunuz. Üstelik çocuk daha önce de hiç tutuklanmamış. Karakolda da kaydı yok. Siz bütün sorumluluğu üzerinize alıyorsanız problem yok.

Korkut Dede: -Tamam Komserim. Teşekür ederim. İzninizle.

 

Delikanlıya döner.

Korkut Dede: – Hadi bakalım delikanlı. Buradan çıkıyoruz.

 

Korkut Dede, Cengiz’le karakoldan çıkar, bir taksiye atlayarak evin yolunu tutar. Cengiz yolda bir şeyler sormak ister ama soramaz.

Korkut Dede’yle Cengiz evlerinin önüne gelir. Taksiden inerler. Evin giriş kapısından girip evin arka tarafındaki kapıdan içeri girerler. Burası tek odalı,  tuvaleti olan ve yan tarafı depo gibi kullanılan yerdir.

 

Korkut Dede: –Otur bakalım delikanlı.

 

Cengiz çekinerek koltuğa oturur.

 

Korkut Dede: -Şimdi beni çok iyi dinle delikanlı. Burada eşim, oğlum, gelinim ve torunlarımla oturuyorum. Şimdi seni niçin buraya getirdiğimi düşünüyorsundur. Her yıl evin bahçesindeki ağaçlar budanır, çitler boyanır. Çimenler kesilir. Bütün bunları önceleri ben yapardım. İki yıldan beri de ücret karşılığında birilerine yaptırıyorduk. Sanırım bu işler senin elinden gelir. Evin ufak tefek tamiratı da var. Bu işlerden anlayan birine benziyorsun.

Kısacası burada kalacaksın. Bu işler bittiğinde de istediğin yere gidebilirsin. Bu arada cüzdan konusunu senden, benden başka kimse bilmeyecek. Bunu iyi anladın mı? Sadece ikimizin arasında sır olarak kalacak.

Cengiz: -Cüzdanını çalan birine niçin bu kadar güveniyorsun Amca?

Korkut Dede: -Herkesin bir kez hata yapma hakkı vardır değil mi?

Cengiz: -Ya fırsatını bulup evinizden bir şeyler çalarsam?

Korkut Dede: -Bu mümkün. Çalıp çalmamak senin elinde. Yemek vakti istersen bizimle, istersen kendin burada yemek yiyebilirsin. Karar senin. Hadi bugünlük dinlen. Yarın görüşürüz.

 

Korkut Dede kapıdan çıkarken tekrar Cengiz’e döner.

 

Korkut Dede: -Haa bu arada torunum Orhan ve Ayhan’la çabuk kaynaşacağınıza eminim.

 

İki hafta Cengiz durup dinlenmeden bahçede çalışır, çitleri boyar, ufak tefek kırılan, bozulan eşyaları tamir eder. Orhan Ayhan da ona yardımcı olur. Korkut Dede de bu arada Cengiz’in çalışmalarını takip eder.

İki hafta sonra Cengiz’i yanına alıp bir taksiye biner.

Hakim ve Savcı lojmalarının önüne gelir. Oradaki bir yetkiliyle konuşur. Konuşması bittikten sonra Cengiz’in yanına gelir.

 

Korkut Dede: -Evlat,  iki haftadır seni izliyorum. Sen kötü bir çocuk değilsin. İşte şu gördüğün bahçenin bahçıvanlığını sen yapacaksın. Sana bir oda verecekler. Orada televizyonun, yatağın, duş yapacağın yer olacak. Ayrıca liseyi dışarıdan bitirmen için de yardım edecekler.

 

Cengiz çok duygulanır. Sokaktan kurtulacaktır. Sevincinden neredeyse havalara uçacaktır ama belli etmemeye çalışır.

 

Cengiz: İzin verirseniz elinizi öpmek istiyorum. Hapishanelerden, kötülüklerden kurtardınız.

 

Korkut Dede, içi para dolu zarfı Cengiz’e uzatır.

 

Korkut Dede: -Kötülük de iyilik de insanın kendi elindedir evlat. Bunu unutma. Bundan sonraki doğruların da yanlışların da senin. Şu parayı al. Bu seni bir ay idare eder. Maaş alıncaya kadar. Sonra bir gün zamanı gelince ödersin.

 

Korkut Dede geriye döner, taksiye biner gider. Cengiz arkasından el sallar. Görevliyle bahçe kapısından içeri girer.

 

Aradan üç ay geçer.

Çiğdem Taksim’de bir Cafe’de arkadaşlarıyla eğlence partisine gider. Gece saat 22:00’dir. Annesine, babasına söz verdiği üzere hemen eve dönmek zorundadır. Cafe’den çıkar, bir taksiye arkadaşları onu bindirir. Hemen eve gitmek için kestirme yoldan taksicinin devam etmesini ister. Karanlık ve lambaların yanmadığı bir yerde tinerci çocuklar taksiyi durdurur. Arabadan çıkararak dövmeye başlarlar. Bu arada Çiğdem arabanın kapısını açarak kaçmaya çalışır. Bir kaç çocuk peşine düşer. Tam yakalanacakken, orada motosikletle geçen Cengiz’le karşılaşır. Cengiz Çiğdem’i tanır ve bağırır:

 

Cengi: -Çiğdem abla, Çiğdem abla çabuk!

 

Kolundan tutarak Çiğdem’i arkasına alır ve hızla oradan uzaklaşırlar.

 

Cengiz Çiğdem’i evine kadar götürür. Çiğdem ona teşekkür eder. Bu iyiliğini hiç unutmayacağini söyler.

Cengiz de ondan bu olayı hiç kimseye anlatmayacağına dair kendisine söz vermesini ister. Motosikletine binip ardına bakmadan uzaklaşır.