KIRGIZLARDA GİYİM – KUŞAM[1]
Kırgızların geleneksel giyimi çok az değişmiş şekilde tam yerleşik hayat tarzına geçinceye kadar korunmuştur. Yerleşik hayatla beraber Kırgız kıyafetinde bazı değişiklikler gerçekleşir: yavaş yavaş kadın ve erkek giysileri arasındaki farklılıklar giderilir, boy özellikleri silinir, giyimin bazı eski biçimleri değişir, bazıları kaybolur. Giyimin biçiminde Tatar, Özbek, Tacik, Kazak, Rus, Ukraynalıların tesirleri görülür. Değişiklikler düzensiz olarak meydana gelir: Hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde eski tip giyim-kuşam özellikleri korunur. Kırgızların eski giyimlerine ev şartlarında yapılan kumaşlar yani sepileme deriler, ev ve vahşi hayvanların postları, sık ince keçe, koyun yapağından ve deve tüyünden dokunan kumaşlar (taar) hakimdir. Göçebe dönemde Kırgızlar Orta Asya ve Kaşgar’dan getirilen el ürünü kumaşları kullanırlardı, sonraları Rusya’dan fabrika ürünü pamuklu, ipek, yün kumaşları, kadife almaya başladılar. Yavaş yavaş fabrika kumaşları ev ürünü kumaşların yerine geçer. Fakirler genellikle en ucuz kumaştan (mata) dikilmiş giyimleri giyerler. Kırgızlar hazır giyimlerin arasından genellikle vücuduna uymayan cüppeleri de alırlar. Onlar çok pahalıdır: düğüne satın alınan simli kumaştan cüppeye bir deve, yarı ipek cüppeye iki koyun verilirdi.
XIX. yy’da erkeklerin eski içliğini açılır gömlek ve şalvar oluştururdu. Gömlek beyaz bezden veya tunik biçimindeki matadan, dizden aşağı boyunda dikilir, yeni kolu kapatırdı, devrik veya açık yakalıydı. 19. yy’ın sonlarına doğru onun biçimi değişir: önünde yırtmacı bulunan aynı şekildeki ama biraz daha kısa boylu, dik veya açık yakalı gömlekler yaygınlaşır. Erkek şalvarlar çeşitli kumaşlardan düz renk veya çizgili ev dokumaları (taar), koyun postu, deri, güderi ve fabrika kumaşlarından dikilirdi. Onlar o kadar genişti ki, içine cüppenin etekleri bile rahatça geçirilebilirdi. Ev dokuması yün kuşakla (ıçkır) sıkılırdı. Rengarenk ipek iplerle işleme güderi şalvarlar sadece zengin Kırgızların malı olabilirdi. Onlar spor yarışmalarında, avda, bayramlarda giyilirdi.
Bütün dış giyimler cüppe şeklindeydi. Kış için geniş, derin ön kapamalı, kürk yakalı veya yakasız gocuklar dikilirdi. Siyah saten, kadife, kürk şeritlerle süslenirdi. Tilki, kurt, su samuru vd. yaban hayvanlarının kürkünden dikilip üzerine Çuha veya diğer kumaşlar kaplanan kürk (içik) bayram giyeceği sayılırdı. Kırgızistan’ın kuzeyinde ve kuzey-doğusunda keçe cüppe (kementay) giyilirdi. Onu beyaz veya siyah keçeden dikerlerdi. Bu giyim yılkı çobanlarına ve diğer çobanlara çok elverişliydi. Ama zengin tabakanın arasında da kementay popülerdi. Ustalıkla dikilir ve kadifeyle süslenirdi. Ev ürünü yünlü kumaştan geniş uzun yenli, şal veya açık yakalı boy uzun etekli cüppe (cepken veya çekmen) dikilirdi. Onu dış giyimin üzerine giyerlerdi. O, çobanları ve avcıları soğuk, yağmurlu ve karlı havadan korurdu, bir nevi yağmurluk vazifesi görürdü. Her yerde fabrika veya el ürünü kumaşlarla kaplama cüppeler (çapa) yaygındı. Çapan yünden veya pamuktan dikilirdi. Ilıman havalarda sık kumaşlardan dikilen tek taraflı giysiler beşmant giyilirdi. Bu vücuda göre dikilen işleme yenli, cepli ilk dış giyimdi. Erkek giyime kemer kuşatırlardı. Ev dokuması kuşaklar en arkaik olanlardı. Zamanla onların yerini fabrika üretimi kumaşlar aldı. XIX. yy’ın son çeyreğinde Kırgızlar, Özbek ve Taciklerden kadın ve erkek giysisini diyagonal biçiminde katlanan örtüyle kuşatma üslubunu öğrendiler. Varlıklı Kırgızlar ağır gümüş tokayla ve güzel levhalarla süslenmiş enli deri kemerleri (kemer) takarlardı. Belde kınlı bıçak, biz, çakmak, ustura taşımak benimsenmişti.
Kırgız kıyafetindeki baş giysiler çok çeşitlidir. Yaşı ilerlemiş erkekler yazın ve evde türlü kumaşlardan dikilen takke giyerlerdi. Güneyde satın alınan takkeler (Margalan, Kokan, Çust) giyilirdi. Kırgızlarda tipik ve en yaygın olan şapka tebetey idi. Şapkanın tepesi dört peşten oluşur ve geniş şerit olarak tilkinin kürkü veya siyah-kahverengi koyun postundan kenar çekilirdi. Samurun, su samurun kürkü ile simlenen şapkalar zarif ve ihtişamlı gözükürdü. XIX. yy’da her yaştaki erkekler tarafından yaygın bir şekilde keçe şapkalar (kalpak) giyilirdi. Deriden dikilen çizme, bir de kayışların sayesinde ayağın etrafında toplanan, ham derinin parçalarından yapılan ayakkabı Kırgızların eski geleneksel ayakkabılarıydı. Bunları çobanlar giyerdi. Biraz daha mükemmel, kalıbın üzerine sepilenmiş deriden dikilen çizmeler de vardı. Bunun yanında orta Asya pazarlarından çizmeleri (öztük), topuklu deri kaloşları (kepiç) ve içi dışına gelen yumuşak çizmeleri (içiği veya maası) alırlardı. Kadınların ayakkabıları genellikle hazır olarak satın alınırdı. Bunlar topuklu, bazen oymalı, rengarenk, genellikle kırmızı veya yeşil çizmelerdi.
Erkeklerde olduğu gibi kadın kıyafetlerinde iç giyimleri elbise-gömlek ve şalvar oluştururdu. Biçimleri erkeklerin iç giyimleriyle aynıydı. Genç kadınlar açık renkli elbiseleri tercih ederdi, en sevdikleri renk kırmızıydı. Kadınlarda yanları dikilmiş tunik şeklindeki elbiseler uzun yıllarca korunur. XIX. yy’da güneyde yakası yatay kesikli kız elbiselerine rastlanırdı. Ama yakası düşey (dik) kesikli elbiseler daha çok tercih edilir ve yakası ev işi bağlarda (bücülük) bağlanırdı. Kesik eski kendine özgün sanatsal nakışlı göğüslükle (öñür) kapatılmalıydı. Kadife, beyaz bezin üzerine işlenirdi. XIX. yy sonlarına doğru Tatar kültürünün etkisiyle dik, kısa yakalı elbiseler dikilmeye başlar. Elbisenin yakası düğmeyle tutturulurdu. Daha sonra Kuzey Kırgızlarında büzgülü yapılan eteğin şeklini koruyan yukarı kısma dikili tecrit elbiseler moda olur. Kadınların dış giyimi erkekleri taklit ederdi: aynı şekildeki çapanı, kürkü giyerlerdi Kırgız kadın kıyafetinin orijinal etnik belirtisi kadınlara özel bir duruş veren iki kanatlı (açılır) etektir (beldemçi). Beldemçinin şekline, kumaşına, nakışına göre birçok varyantı vardı. Onu siyah veya renkli kadifeden, Özbeklerin el işi ipek kumaşlarından dikerlerdi. Üzeri renkli iplerle işlenirdi, kürk şeritlerle kenar çekilirdi. Beldemçinin beli her zaman enli dikilirdi. Göçebe hayat tarzında giyimin bu türünün yerini hiçbir şey tutamazdı, çünkü atla giderken, evde çalışırken çok uygundu. Beldemçiyi sadece evli kadınlar giyebilirdi. Kırgızların kadın baş giysileri karmaşık, özgün ve orijinaldir. Kızlar honi biçimindeki şapkalar giyerken bu tür kadın başlığı XIX. yy ortalarında kullanımdan çıkmıştır. Güneyde onun yerine takke geçer, Kuzeyde kızların kürk şapkaları (tebetey) yaygınlaşır. Şapkanın tepesi açık renkli kadifeden dikilirdi. Kürkle çerçevelenir, kürklerin arasından su samurunun (kunduz) kürkü en yaygındı. Bu yüzden böyle şapkalara kunduz tebetey denir. XIX. yy’ın yarısında miğfer biçimli zarif düğün baş giysisi (şökülö) revaçtaydı. Onu bol bol gümüş, inci, sedef, mercanla vb. süslerlerdi.
Kırgızistan’ın her yerine çeşitli adlar altında bilinen –eleçek, ileki, kelek- sarğa benzeyen kadın baş giysisinin birçok varyantı vardır. Çalma içine beyaz kumaştan sarılır. Evvela takke (takıya) giyilir. Sarığı yazın ve kışın giyerler, onsuz evli kadın hiçbir yerde gözükmez, giydikten sonra ev işlerini yaparlar. XIX. yy başlarında elçeğin yerini ilk başlarda sarık şeklinde bağlanan başörtüleri alır. Kıyafeti önemli derecede tamamlayan ve ona millî özelik katan kadın mücevherleri çok orijinaldir. Bunlar Kırgızların kuyumcuları tarafından yapılan küpeler, yüzükler, bilezikler, saç süsleridir. XIX. yy sonlarına doğru çeşitli maden paralardan süs yapma yaygınlaşır. Onunla baş giysileri süslenir, çeşitli göğüs ve saç süsleri yapılırdı. XX. yy başlarında ağır gümüş mücevherlerin bazıları kullanımdan çıkar.
[1] Bkz., Антипина К. И., Киргизская советская социалистическая республика анциклопедия, Фрунзе, 1982, 380-384 с.