Lale lise son sınıf öğrencisidir. Bu sene üniversite sınavlarına girecek. Hangi mesleği seçeceğine bir türlü karar veremiyor. Dedesi emekli komiser, Babaannesi de ev hanımıdır. Lale’nin bir de küçük bir kardeşi var. Onun adı Oğuz. Beşinci sınıfa gidiyor. Lale’nin babası büyükelçi. Annesi ve babası şimdi Japonya’da görev yapıyorlar. Onlar yılda iki kez Türkiye’ye geliyorlar.Lale ve Oğuz şimdilik Dedesigilde kalıyorlar. Okulları eve çok yakın.
(Akşam saat 21.00. Evdeler.)
Lale:- Dedeciğim size bir konu hakkında danışmak istiyorum.
Dede:- Tabi kızım, neden olmasın.
Lale:- Biliyorsunuz. Bu sene üniversite sınavlarına gireceğim. Meslek konusunda kararsızım. Hangi mesleği seçeyim?
Dede:- Benim güzel kızım. Bence en güzel meslek doktorluk. Tıp fakültesinde oku!
Babaanne:- Hayır, hayır. Öğretmenlik daha iyi. Hem öğretmenlik kutsal meslek.
Dede:- Ne yani, doktorluk kötü meslek mi?
Babaanne:- Onu demedim. Doktorları da yetiştiren öğretmendir. Torunum öğretmen olacak. Topluma yararlı vatandaşlar yetiştirecek.
Dede:- Hayır efendim, benim torunum Tıp fakültesine gidecek ve orayı bitirip iyi bir doktor olacak.
Babaanne:- Hayır, öğretmen olacak.
Dede:- Hanım beni dinle. Öğretmen maaşı çok az. Doktorlarınki ise çok. Ekonomik yönünü de düşünmek gerek.
Oğuz: – Bir dakika Dede, bir dakika! Kavga etmeyin canım. Demokraside çareler tükenmez. Bu işin çözümü çok kolay. En iyisi ablam zengin bir doktor ya da zengin bir öğretmenle evlensin, olsun bitsin bu iş.
Lale: – Oğuz, şu çeneni kapar mısın sen?
Dede: – A benim oğlum. Sen hiç zengin öğretmen gördün mü? Hem büyüklerin işine karışma. Biz ablanla konuşuyoruz.
Babaanne: – Dokunmayın oğluma. Onun da konuşmaya hakkı var. Lafı ağzına tıkamayın. Kızım annen ve baban ne zaman gelecek?
Lale: – Bu yaz gelecekler babaanne.
Dede: – En iyisi onlar da gelsin. Bu konuda düşüncelerini söylesinler.
Lale: -Peki Dede. O zaman onları bekleyeceğiz.
Dede: – Oğuz yarın tatil. Sen benimle balık tutmaya geliyor musun, gelmiyor musun?
Oğuz: – Elbette geliyorum Dede. Lafı bile olmaz.
Dede: – Yarın erken kalkıyoruz unutma. Saat 5.30’da.
Babaanne: – Haydi öyleyse, derhal yatağa. Dişlerini fırçalamayı unutma.
Oğuz: – Tamam Babaanne, Hepinize iyi geceler.
Babaanne:- Kızım sen de yarın dershaneye gideceksin. Sonra beraber alışverişe çıkacağız. Sana kışlık bir kazak, kardeşine de şapka ve mont alacağız. Bunları biliyorsun değil mi?
Lale: – Evet, biliyorum Babaanne.
Dede: – Hanım, yarın akşama ne pişireceksiniz?
Babaanne: – Bu kadar aceleci olma. Yarın ola hayrola.
Lale: – İmambayıldı. Yanına da güzel bir ıspanaklı börek.
Dede: – Off. Şimdiden ağzım sulandı.
Babaanne: – Hadi, hadi yatalım. Saat 11.00 oldu. Yarın hepimiz erken kalkacağız. İyi geceler kızım. Işığı kapatmayı unutma.
Lale: – İyi geceler Babaanne, İyi geceler Dede. Allah rahatlık versin.
Dede: -Sana da kızım.